Hayat çile ve sıkıntılarla doludur. Tüm bu çile ve
sıkıntılar içinde insan bir şekilde mutlu olmanın yolunu bulur. Kimisi çile ve
sıkıntı içine kendini kaptırıp kaybolur. Kimisi de tüm bu çile ve sıkıntıları
bir set gibi aşıp güçlenir. Hayata bakış açımız hayat yolculuğumuzu belirler.
Dünyanın yarısı karanlık yarısı aydınlıktır. Kimisi bu karanlıkta kaybolur
kimisi de karanlık dünyasını aydınlatır.
Karanlığa ışık yakmak erdemli olmayı gerektirir. Günlük
yaşamda insanlarımız maalesef bir sorun yaşadığı zaman sorunun içine gömülüp
söylenip dururlar. Bütün enerjilerini sorunun çözümü için değil soruna ağlayıp
sızlanmak için harcarlar. O yüzden çoğu zaman problemlerini çözemez dışarıdan
bir destekçi beklerler sorunu çözmek için.
Hayatta sorun elbette olacaktır. Hayatın kendisi zaten
imtihan değil midir? Önemli olan bu imtihan dünyasında kendimizi kaybetmeden
değerimizi koruyarak insanca yaşamaktır. Topluma faydalı bireyler olmak
karanlık dünyayı aydınlatmak için mücadele ederiz.
Karanlığa ışık yakmak için donanımlı ve birikimli olmak
gerekir. Güçlü olmalı ayakta kalmasını bilmeliyiz. Doğruya insanları
yönlendirebilmek için önce bizim doğru yolda olmamız gerekir. Kendimiz
aydınlanmadan insanları aydınlatamayız. O yüzden sürekli kendimizi
geliştirmeliyiz. Yerinde sayan ve sürekli aynı şeyleri tekrar eden insanlar
genelde topluma ışık olmak yerine karanlık dünyayı daha da karartmaktadır. Bu
anlamda aydınlatmak için önce ışık olmalıyız. Işık olmak için önce özümüze
dönmeliyiz.
0 yorum:
Yorum Gönder