Günlük yaşamda insanoğlu bir çok yara alır. İyileşmesi en
güç yara hiç kuşkusuz kalp yarasıdır. Gönül yaralarının iyileşmesi uzun zaman
alır. Kalp yarası alan birisinin ayağa kalkıp toparlanması zordur. Kişinin
güçlü ve dirayetli olması gerekir.
Kalp yaraları genelde karşılıksız aşklarla ortaya çıkar.
Kalp yaraları insanı derinden etkiler. Kişinin kendini ifade edememesi
duygularını açığa çıkaramaması ve uzun bekleyişler kalp yarasını derinleştirir.
Karşılıksız sevgilerde kalp yarası daha da derinleşir. Her gün onun hayali ile
yanıp tutuşurken onun sizi görmemesi kalbinizdeki yarayı daha da derinleştirir.
Çok sevdiğiniz birisine kavuşamamak sizi daha derin etkiler. Bu tip durumların
yaşanmaması için ilişkilerin sağlam temeller üzerine oturtulması gerekir.
Kalp yarasını iyileştiren en önemli ilaç zamandır.
Sevdaların, karşılıksız ilişkilerin sonucunda oluşan kalp yaraları
kendiliğinden zamanla kapanır. Aşktan kalbi ağlayanlar ancak aşkla kurtulur.
Bir savaştan bir depremden çıkıp yeni bir savaşa girmek için biraz zaman
geçilmesi gerekir. Kişinin yeni bir sevdadan çıkıp kendini başka bir sevdaya
atması kolay değildir.
Kalp yarası alan birisi çevreye karşı güvensiz olur.
İlişkisini kurtaramamanın ve başarısız olmanın verdiği üzüntü ile çevreye daha
temkinli yaklaşır. Yarasını saracak kimsenin olmaması toplumdan soğumasına
neden olur. Kalp yarasının sarılması için kişinin gönlünü bir başkasına
kaptırması gerekir. Bazı sevdalar çok uzun yaşanırken bazı sevdalar saman alevi
gibi kısa sürede sona ermektedir.
0 yorum:
Yorum Gönder