Hani bir söz vardır bilir misiniz? Kıymetini hep
kaybedince anlarız her şeyin. Hayatta en doğru ve acı veren gerçek budur
insanoğluna. Nedense kıymetleri hep kaybettikten sonra anlarız. Mutlu bir
evliliğimiz vardır. Evli olduğumuz sürece hayatı zindana çeviririz eşimize. Ne
zaman ayrılık rüzgârı eser ayrılırız o zaman dank eder her şey. O zaman anlarız
nelerden uzaklaştığımızı.
Küçük bir çocuk düşünün. Köşede yüzüne bakmadığı bir
oyuncağı vardır. Ne zaman evine misafir gelir o misafir çocuk o oyuncakla oynamaya
başlar o zaman o oyuncak kıymete biner. Hayatta böyle değer vermediklerimizi
kaybetme tehlikesi ile yüz yüze getirir bizi. Sonra bak dikkat et elindekinin
kıymetini bil yoksa kaybedeceksin her şeyini der. Bir tokat gibi gerçeği
yüzümüze vurur durur.
Kaybetmeden kıymet bilmeyi ne zaman öğreneceğiz. O zaman
mutlu olmanın ilk ayağını yakalamış olacağız. Kaybetmeden kıymet bildiğimiz gün
anın tadını yaşayacak elimizdeki ile ne kadar zengin ve mutlu olduğumuzu
anlayacağız.
Kıymetini bildiğimiz şeyleri el üstünde tutmalıyız. Onu
her an kaybetme korkusu ile sürekli koruyup kollamalıyız. İlişkilerde genelde
bu ilke göz ardı edildiği için sona ermektedir. Kişi sahip olduğu eşine gerekli
ilgi ve alakayı göstermez. Ne zaman onu kaybetme tehlikesi ile karşı karşıya
kaldığı zaman ilişkisini canlı tutmaya çalışır. Tüm bu yapmacıkların farkında
olan sevdiceğimiz bize hoşça kal der.
0 yorum:
Yorum Gönder